Sepetinizde ürün yok.
Marx'ın Din Felsefesi
Dine sığınan insan, her şeyi metaya dönüştürülen kapitalist hakları içerisinde, kendisinin manevi bir varlık olarak hissetmesini istiyor.
Din, kapitalizmin acımasızlığına karşı halkın sığındığı bir liman oluyor; Acı karşısında bir afyon görevi üstleniyor, acıyı dindiriyor. Dine kalıcımak, acımasız manipülasyonlarda kendi içinde bulunduğu yere katlanabilmeyi sağlarken, aynı zamanda bir başkaldırı da güçlüdür.
Tam da bu noktada, Marx'ın din eleştirisi, şu sözlerle,
kapitalizmin eleştirisi oluyor:
“İnsanın içinde aşağılanmış bir varlık olduğu,
köleleşmiş bir varlık olduğu,
terk edilmiş bir varlık olduğu,
ihmal edilmiş bir varlık olduğu,
bütün ilişkileri devirin!”
Böylece cennetin eleştirisi dünyanın eleştirisine, dinin eleştirisi hukuk eleştirisine, ilahiyatın eleştirisi siyasetin eleştirisine dönüşüyor.
Tüm ayrıntılarıyla Marx'ın dininin ele alındığı, bu bedelin alınmadığı, Hür Sinan Özbek'in kalemiyle sunuyoruz.
Spinoza ve Zaman
Alexander'a göre son dönemlerin en karakteristik özelliği, Zaman'ın bozulması ve özsel bir içeriğin fark edilebilmesidir. Peki Zaman nedir?
Şeylerin özsel bir içeriği midir? Ya da Uzay'ın zihni midir?
Yoksa yalnızca zihnimizin kurguları mı oluşturulur?
Töz ile özdeş bir Tanrı fırsatları Zaman ne anlama gelir?
Einstein ve Whitehead, bu dördüncü eksenin bozulmasına nasıl okur?
Bergson'a göre nihai gerçekliğin varlığı ne anlama gelir?
Belirlemeciliğin temellerini oluşturanlardan Samuel Alexander, Spinoza ve Zaman eserinde yeni görüşler değişir Spinoza kimyasında 'Zaman' ve 'Mekân' kavrayışının izini sürüyor.
Marksist Estetik
Hegel'in diyalektiği bir 'mistifikasyon' olarak niteleyen Marx, onu baş aşağı çevirerek bir 'aşağıdan' diyalektiğe, bir materyalist diyalektiğe nasıl elde edilmek?
Marksist estetiğe göre sanatın nesnesi nedir ve sanatçı süjesi ile bu nesne arasındaki ilgi nasıl bir ilgidir? Sanatın yansıttığı bu gerçekliğin nasıl bir varlıktır?
Marksizm, sanatı yalnızca bir güç, dünyayı dönüştürmek için bir araçsal bir güç olarak mı görüyorsunuz?
Doğaya egemen olmada bu güçten yararlanılamaz mı?
Toplumculukla bir görüş olarak ne yapmak ve ne yapmaktır?
Marksist Estetik eserinde İsmail Tunalı, Marksist kuramın kurucu belirleyicileri Marx, Engels ve Lenin ile birlikte, çağdaş estetik kuramcılar Lukács, Fischer ve Hans Koch'un mevcut olduğu Marksist teorik tartışmalarını ele alıyor.
Hegel Üzerine
Stace, kendisi bir felsefe öğretmenidir, ama yalnızca herkesin bir felsefe öğretmeni değil, idealist bir felsefe öğretmenidir. Bir idealist olarak, Hegel'in gelmiş geçmiş en büyük ve en iyi filozoflarına inanmaktadır. Hegel'i tamamen benimsemiş bir filozof olarak onu yorumlamaya hiç kalkışmamakta, yalnızca Hegel'i hayatında, onu tanıtmaktadır. Bütün kitaplarını taramış bir kişi olarak, bu kitapların bütününden ortaya çıkan büyük 'Hegel Sistemi'ni, bu kategoriden ötekine hangi akıllı çıkarımlarla geçildiğini göstermektedir. Kitabın bilinenleri da buradadır. Nitekim Hegel'in şu ya da bu konuda söylediği sözden önce, Hegelci felsefesini, Hegelci diyalektiğinin ortaya çıkan tekniği belirlenmiş olmaktadır.
WT Stace'in Hegel Felsefesi ve metodolojisine giriş niteliğinde olan bu değerli alınabilecek, Murat Belge çevirisini sunuyoruz.
Croce Estetiği
'Sezgi bilgisi' ile 'kavram bilgisi' arasındaki fark nedir?
Croce'nin dil ve bilgi formülünde 'ifade' kavramının yeri nedir?
Genel sezgiden farklı bir sanat sezgisi var mıdır?
Croce'ye göre 'duygu fenomeni' ne anlatır?
Croce'nin, Schiller'in gidişatı ve 'Oyun Teorisi' eleştirisi nedir?
Değerli estetik kuramcımız İsmail Tunalı'nın kaleme aldığı Croce Estetiği eserinde, tüm bu sorular ile birlikte İtalyan filozof Benedetto Croce'nin estetik, dil ve bilgi kimyası de ele alınır.
Hür Sinan Özbek, Samuel Alexander, İsmail Tunalı, Walter Terence Stace
Yayın : Fol
Yazar :
Hür Sinan Özbek, Samuel Alexander, İsmail Tunalı, Walter Terence Stace