Sepetinizde ürün yok.
Çıktığı yollar, genellikle seyahatler; Ziyaret ettiği bir çok şehirle içten bir bağ kurmama neden oldu. Ben de seyyahların çoğu gibi bazı şehirlerin ruhuna inananlardanım. Bu şehirlerin sokaklarını adımlarken tatlı bir müzik takılır kulaklarınıza. Kendini şehir boyutunda vermek için adeta atabilir. Alırsınız ve yüreğinizin en özel yerinde saklarsınız bu şehirleri. Öyle bir sahiplenirsiniz ki onları, sanki sizin olurlar. İstanbul, Saraybosna, Kahire, Gazze, İsfahan, Bağdat, Şam-ı Şerif, Kudüs İşte benim şehirlerim Özlemleri kalbime sızı veren, her kazandığımızda ise çocuk gibi sevindiğim, neşelendiğim şehirler Buşehirlerin her birinin zihnimde farklı bir şeklim veririm. Şam-ı Şerifi gözleri yaşlı bir anne olarak hayal eder, Saraybosnayı ise bir melikeye benzetirim. Zarifliği göz kamaştıran, utangaçlığınızı hayranlığınızı cezbeden bir melike...
Kudüs'ü hiç görmeyen de hep özlediğim, muhafaza ettiğim biricik şehrimizdir. İsfahan'ın bir şiirinin en güzel mısralarına benzer. Gazze herkesin vicdanıdır, Bağdat ise geçmişiyle, sanki bir masallar diyarıdır. Kahire içinde çiçekler, kenarlıklar, uçlar barındıran bir şehirdir. Bu tamamen insana ne de çok benzer. Kahirenin karmaşıklığını, girdaplarını seyre dalınca, sanki kendi içselki karmaşıklıkların, girdapların seyrine dalmış gibi hatırla. Bazen de size dokunmaya bile kıyamadığınız kimi şehirler acımasızca bombalanır, yerle birleştirilir. Şam-ı Şerif in, Halepin, Gazzenin, Bağdatının bombalandığı gibi